Serebral Palsili Çocuklar ve Sportif Faaliyetler
Serebral Palsili Çocuklar ve Sportif Faaliyetler

Serebral Palsili Çocuklar ve Sportif Faaliyetler

Serebral Palsili Çocuklar ve Sportif Faaliyetler

Serebral palsi, bir bireyin gelişimini sürdürdüğü ilk evrelerinde, beyinde meydana gelen hasarlar neticesinde hareket ve postür kabiliyetinde azalmalara ve bozuklukluklara sebep olmaktadır. Bu durum ise, bireyin hayatı boyunca etkisini küçük-büyük hissedeceği özelliktedir. Serebral palsi teşhisi konan bir birey, hayatı boyunca belli evrelerden geçecek ve bir şekilde toplum içinde sosyalleşerek, iletişim becerilerini kuvvetli kılarak kimlik oluşturması, var olması gerekecektir. Bu sebeple ortaya çıkan bu karmaşık durumların sağlıklı yürütülebilmesi için de bireyin ve ailesinin multidisipliner bir çalışma yaklaşımını takip etmesi elzem hale gelmektedir.

Böyle bir tanısı olan bireyler için ilk adım oldukça kritiktir. Her konuda olduğu gibi serebral palsi teşhisi konulan bireyler için de çocukluk ve gençlik evrelerinde takip edilecek yollar, süreç itibarıyla oldukça etkilidir. Bu bağlamda hareket ve postür gelişimi açısından ilk akla gelenler arasında serebral palsili çocuklar ve sportif faaliyetler konuları yer almaktadır. Bütün çocukların gelişimi açısından sportif faaliyetler, amaç doğrultusunda etkin kullanılan bir araç haline getirilmektedir. Serebral palsili çocuklar için bu araç daha da önemli bir role sahiptir. 

Çocukların hem bedenen hem de ruhsal gelişimlerine fayda sağlaması açısından sportif faaliyetler sadece eğlence amaçlı değil aynı zamanda tedavi amaçlı da kullanılmaktadır. Böyle bir tedavi yöntemi de serebral palsili bireyler için süreci oldukça kolaylaştırmakta ve verimli kılmaktadır.

Sporla, kas gruplarına ulaşan oksijen miktarı artar, bu da lif sayısının artmasına ve kas grubunun büyümesine, güçlenmesine ayrıca hareket nedeniyle daha esnek hale gelmesine sebep olur. Serebral palsili bireylerin gereksinimi olan şey tam da budur. 

TOTBİD Dergisi

Karada yapılan sportif faaliyetler ve oyunlar elbette olumlu katkılar sunmaktadır. Ancak serebral palsili çocukların gelişimi için takip edilen yönteme çeşitlilik kazandırılması süreci daha da etkili kılacaktır. Bu bağlamda tedavi edici etkisi olan hidroterapik yöntemler (su içi oyunlar, su içi aktiviteler gibi) veya yüzme egzersizlerinden yararlanılabilir. Çünkü su içerisinde yapılan çalışmalar, bireyin normalden daha fazla efor harcamasına ve kas gruplarını çalıştırmasına olanak sağlamaktadır. Bununla birlikte koordinasyon becerisinin gelişimi ve sinir-kas sisteminin yetkinliğini de sağlamış olacaktır. 

Sosyal Kimlik Oluşumu

Sportif faaliyetler ile birlikte vücuttaki kas grupları, oldukça yüksek oksijen miktarına ulaşır. Bu sayede kaslardaki lif sayısında artış meydana gelir ve kas hipertrofik anlamda gelişerek güçlenmiş olur. Serebral palsili çocukların erken dönemde bu sonucu elde edebilmesi ilerleyen dönemlerdeki hayatlarını da olumlu yönde etkileyecektir. Çocukların yaşadıkları en büyük problemden birisi de yürüme, koşma, oturma ve kalkma gibi temel hareketlerin yeterli kontrollerde yapılamamasıdır. İster istemez günlük hayatın akışı içerisindeki bu durum çocukların büyük zorluklar yaşamasına sebep olmaktadır. Sinir-kas sisteminin yeterli düzeyde çalışamamasından kaynaklı olan bu durum, multidisipliner çalışma yaklaşımı ile çocuğun hayatını daha iyi hale getirmeye yardımcı olacaktır.

Teme hareket işlevlerinin yerine getirilebilmesi için vücut uzuvları yine birlikte çalışmaktadır. Bu sebeple en temelde serebral palsili çocukların dengeli bir şekilde ayakta durabilmesi ve temel hareket fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için farklı stratejileri birlikte geliştirmesi gerekir. Aksi takdirde çocuklar bu zorlukların üstesinden gelebilmek için kendilerine özgü hareket biçimleri geliştirerek fonksiyonları yerine getirmeye çalışmaktadır. Böyle bir durumun yaşanması halinde doğal olanın yerine doğal olmayan ve kalıcı hale gelebilecek anormal hareket bozuklukları ortaya çıkaracaktır.

Buradan hareketle sadece çocuk olmaları sebebiyle sportif faaliyetler ve beraberindeki oyun olgusu kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Yukarıda da bahsedildiği üzere, toplum içinde sosyalleşmek, iletişimi kuvvetli kılmak ve kimlik oluşturarak var olabilmek için bu alanlardan uzak durmamak gerekmektedir. Çünkü çocuğun fiziksel uygunluğu sağlayamamasıyla  beraber toplumun ortak değerlerini benimseyememesi ve sosyal yaşamın merkezinden kopabilmesine sebep olmaktadır. 

Sportif faaliyetler ve oyun, çocukların sadece beden ve ruh gelişimlerini sağlamakla kalmıyor. Aynı zamanda toplumun ortak değerlerini öğrenebilecekleri doğal öğrenme ortamlarında bulunmaları ve etkinliklere katılmaları, iyi bir insan ve iyi bir vatandaş olmalarına da etki etmektedir. Bu sebeple serebral palsili çocuklara karşı yanlış merhamet göstermeden ve acıma duygusuyla yaklaşmadan normal bir süreç yürütmek gerekmektedir. Böylelikle çocuğun hareketliliğini artırmış ve okul, ev, toplum gibi yapıların içerisindeki sosyal kimliğini kazanmasına olanak sağlar. 

Sporun İhtiyaçlar Dönemi

Sportif faaliyetler ve oyun temelli tedavi süreci sadece serebral palsi teşhisi bulunan çocuklar özelinde düşünülmemelidir. Her insan vücudu, hareket etmeye elverişli bir mekanizmaya sahiptir. Sağlıklı vücutlar hatta psikolojik durumlar dahi işlevsiz kaldığında hem bedenen hem de ruhsal açıdan çeşitli sağlık problemleri ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple hareket etmek her insan için elzem bir ihtiyaçtır ve insan ayırt etmeksizin düzenli olarak yerine getirilmelidir. 

Maslow’a göre birey için o an baskın olan gereksinimler hangi kategoriye ait gereksinimler ise, diğer deyişle günlük etkinlikleri ağırlıklı olarak hangi gereksinimleri doyurmaya yöneliyorsa, kişilik gelişmişlik düzeyi de onun istencinden ya da seçiminden bağımsız olarak bu gereksinim kategorisine karşılık gelen düzeyde bulunacaktır.

listelist.com

Her ne kadar insanın kendini gerçekleştirmesi piramidini, insanın kendini aşabileceğine inandığımından dolayı sınırlı bulmuş olsam da böyle bir ihtiyaçlar hiyerarşisinin varlığını kabul edilmelidir. Bu bağlamda serebral palsili çocuk ve yetişkin bireyler için kendi öz benliklerinin oluşmasına yadımcı olmak amacıyla sportif faaliyetler ve oyun önemli bir anlam kazanmaktadır. Çünkü her bir ihtiyacın karşılanması noktasında başlıca faktörleri arasında insan unsuru yer almaktadır. Yardım almak, destek görmek ve/veya rol model almak için insanların varlığını hissetmek asıl olan ihtiyaçtır. 

İnsan dünyaya geldiğinde eksiktir; hem bedeni hem de akli kemalini çevresi ile irtibatı içinde kazanır; bu çevrenin mütemmim cüzü diğer insanlardır. İnsan diğer insanlarla irtibat içinde fiziki ve manevibedensel ve akli olarak kemalinin asgari mertebesine ulaşır. Daha ötesi için, daha fazlası gerek. 

GÖRGÜN, T., (2022). NE İLE MÜKELLEFİM? MÜKELLEFİYET BİREYSEL Mİ TOPLUMSAL MI?, TEKLİF DERGİSİ, 1 (1), 60-69.

Geçmişten günümüze sporun ve sportif faaliyetlerin önemine dair farkındalığın kazanılmasını ve dönem dönem bireyin hangi ihtiyaçlarını karşıladığını daha iyi tahlil edebilmek adına başlıklandırmak faydalı olacaktır. Bunlar:

Beden-Beden:

Avcı-toplayıcı zamanlarda insan için hareket/spor, hayatta kalmak amaçlı olduğundan bedenbeden ihtiyacını karşılamaktadır.

Beden-Zihin:

Savaşın olduğu zamanlarda insan için talim/spor, coğrafyayı korumak veya genişletmek amaçlı olduğundan, kullandıkları alet ile bir bütün olmak bedenzihin ihtiyacını karşılamaktadır.

Beden-Ruh:

Modern zamanda ise insan için antrenman/spor, iş hayatı ve bir rutin içerisinde hayat/yaşam mücadelesi verdiğinden dolayı biraz daha psikolojik etkisi düşünüldüğünde bedenruh ihtiyacını karşılamaktadır. 

Konuyla bağlantılı olması bakımında “Spor Kavramı: Avcı-Toplayıcı Zamandan Günümüze” başlıklı içeriğimizi de ayrıca okuyabilirsiniz. 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir