Spor Kavramı: Avcı-Toplayıcı Zamandan Günümüze
Spor Kavramı: Avcı-Toplayıcı Zamandan Günümüze

Spor Kavramı: Avcı-Toplayıcı Zamandan Günümüze

Avcı-Toplayıcı Toplumlarda Spor Kavramı

Beden-Beden
Avcı-Toplayıcı zamanlarda spor kavramı olarak hareketi gösteren bir görsel.

Koşmak, atlamak ve atmak. Bu üç fonksiyon, hareket merkezli ele alındığında insanın doğasında bulunan doğal yeteneklerdir. İlkel insanlar, avcı-toplayıcı oldukları zamanlarda besin ihtiyacını karşılamak için yüksek kalori/enerji harcamak zorunda kalıyordu. 

Bir avın peşinde kilometrelerce yol gitmek veya bir ağacın tepesinde bulunan meyveyi almak için enerji harcanan dönemden; yiyecekleri bir sipariş ile kapımıza getirttiğimiz artık pazara bile gitmez olduğumuz, minimum enerji harcadığımız modern zamanda zahmetsiz beslenme alışkanlığı ortaya çıkmıştır. 

Spor kavramı ise bu pencereden bakıldığında, avcı-toplayıcı zamanlarda bir terim olarak kullanılmamıştır. Çünkü spor kavramı, ilkel insanların hayatlarının bütününü oluşturmaktaydı. Günümüzde ise spor kavramı, ya eğlence sektörü için ya da herhangi bir gereksinim için yapılmaktadır. Hayatın odak noktasında teknolojinin bulunması aynı zamanda hareketsizliği de gün yüzüne çıkartmaktadır. 

İnsan mekanizması için hareketsizlik, doğal olanı yerine getirememek anlamına gelmektedir. Bu eksikliğin tamamlanması için de hareket etmeye yönelik ekstra bir zaman ve efor harcanmaktadır. Spor kavramı ile birlikte spor salonlarının varlığı da bu bağlamda önem kazanmıştır. Hareketten hareketsizliğe doğru evrimleşen insanlık, artık daha farklı bir vücut ve kalp sistemine sahiptir.

Avcı-toplayıcıların yolculuğunu simgeleyen bir görsel.

İnsanlık, yine doğası gereği kendinde olanı ve çevresindeki şartları zorlamaya elverişlidir. Yaşam döngüsünde beslenme ve üreme ihtiyaçlarını karşılamak, beyinde gerçekleşen bir takım kimyasal tepkimelere yol açmaktadır. Yoğun uğraşlar sonucunda beslenmek için avlanmak veya yiyecek bulmak amacıyla zorunlu yapılan hareket/spor sonrasında serotonin (mutluluk) hormonu salgılanmaktadır.

Yerleşik hayata geçmenin getirdiği şehirleşmeyle birlikte beslenmek için hareket/spor kavramları görülmemeye başlanmıştır. Bununla birlikte iş hayatının ortaya çıkması, mesai kavramını da lügatımıza katmıştır.

Temel ihtiyaçların karşılanması için artık hareket etmek yerine mesai tamamlamak ödevi yerine getirilmektedir. Bu ödevi yerine getirmek için ise, her gün sabah 08:00’den akşam 17:00’a kadar rutini devam ettirmek, eylemsizliği ortaya çıkardığından artık serotonin (mutluluk) hormonunun salgılanmamasına sebep olmuştur. 

Düzenli olarak serotonin ve dopamin gibi hormonların salgılanamamasından dolayı toplumda depresif duygular yaygınlaşmıştır. Eksikliği hissedilen başarma odaklı mutluluğun salgılanması ve sağlanması için insanlar artık spor kavramı üzerinde özenle durmaktadır. 

Savaşçı Toplumlarda Spor Kavramı

Beden-Zihin

Spor kavramı, avcı-toplayıcı toplumlarda görülmezken, daha sonrasında nesli devam eden savaşçı toplumlarda görülmeye ve hatta gerekliliği hissedilmeye başlanmıştır. 

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte devrim niteliğindeki birçok olay/icat değişmiş, yerini tarih sayfalarına bırakmıştır. İnsanlık bu bağlamda, doğduğu andan itibaren kendisinde var olmayan yetilerin açığını kapatmak amacıyla buluşlar yapmıştır. 

Bu buluşlardan birisi mızrak olurken daha sonrasında mızrağın dezavantajlarına alternatif ok ve yayı icat etmişlerdir. Bu vb. buluşların ilk icat edilme sebebi, avcı-toplayıcı toplumların hayatta kalmalarına hizmet etmesi amacıyla bir araç olarak kolaylık sağlaması olmuştur. 

Bununla birlikte geçmiş zamanlarda yaşayan insanlar aynı zamanda hayatta kalmak için birbirleri arasındaki makro düzende de yaşamak zorundaydı. Gerek bulundukları sınırları korumak gerek ise bulundukları ortamı genişletmek için. Konuyu desteklemesi adına, National Geopraphic‘te yayınlanan, bir avcı-toplayıcının nasıl öldüğüyle ilgili yazıyı okuyabilirsiniz.

Bu savaşı verirken hem fiziksel hem de zihinsel anlamda gelişmek amacıyla çeşitli çalışmalar yapmaktaydılar. Savaş esnasında hayatta kalmak veya hayattan koparmak için kullandıkları aletlerle de bir bütün olmanın gerekliliğinin bilincindeydiler. 

Fiziksel uygunluğun oluşması ve zihinsel bütünlüğün sağlanması için yapılabilecek tek şey, sabırlı ve istikrarlı şekilde talim/spor yapmaktır. Uzun zaman alan çalışmaların ardından bir askerin yetkinleşmesiyle, kullanacağı alet etkili ve güçlü sonuçlara kapı aralamaktadır.

Kılıç/mızrak/ok; geçmiş zamanların en önemli ve tesirli savaş silahlarıydı. Bu önem ve tesiri sebebiye etkin olmak adına talim/spor yapmak, gereklilik haline gelmiştir. Ne kadar çok talim/spor yapılırsa, o kadar güç ve söz sahibi olmak anlamlarına gelmektir. İlerleyen zamanlarda güç ve söz sahibi olmak için de daha gelişmiş aletler yapmak amacıyla birçok çalışma yapılmıştır.

Askeri sahada teknolojinin çok önemli ve kritik bir yeri bulunmaktadır. Stratejik boyutta dikkate alınarak sürdürülen teknolojik çalışmalar, orduların/ülkelerin teşkilatlanmasını bütün yönleri ile etkilemiş ve değiştirmiştir. 

Kılıç/mızrak/ok, artık yerini ateşli silahlara bırakmıştır. Yetkinleşme süresi daha kısa, öğrenilmesi/öğretilmesi daha kolay olan bir teknoloji. Ancak zaman ve yöntemler değişmiş/gelişmiş olsa da gelenek hiçbir zaman kendini unutturmamıştır. 

Ateşli silahların ortaya çıkmasının sonucunda geleneksel savaş aletleri daha farklı amaçlar için kullanılmaya başlanmıştır. Hayatta kalmak ve savaş kazanmak amacıyla kullanılan geleneksel aletler, yerini spor odaklı kullanılmaya bırakmıştır. 

İnsanlar için canlı ve cansız varlıklar/nesneler, amaca götüren bir köprü görevi gördüğü takdirde anlam/mana kazanmaktadır. Çünkü öteki olana/olanlara karşılık üstlenilen sorumluluk, birçok bağlılığı beraberinde getirmektedir. Bu sebeple kullanılan aletler geliştirilmeye ve öncekileri ise farklı amaçlar için kullanılmaya başlanmıştır.

Savaş eğitimleri alınarak kullanılan kılıç/mızrak/ok, belli bir sistem ve disipline bağlı kalarak spor branşlarına dönüşmüşlerdir. Günümüzde kılıçeskrim, mızrakcirit atma, ok ve yaymodern veya geleneksek okçuluk sporu olarak yapılmaktadır.

Modern Toplumlarda Spor Kavramı

Beden-Ruh
Spor kavramı hakkında çalışan ir salon görsel.

Her dönemin ve çağın zorlukları o dönem insanı/toplumu için faklılık göstermektedir. Dünya’nın yaratıldığı ilk günden itibaren nüfus artışında yukarı doğru bir artış görülmektedir. 2022 yılının başlarında Sputnik Türkiye’de yayınlanan bir habere göre ise, Dünya nüfusunun 8 milyara yaklaştığı belirtilmektedir. 

Nüfus artışının oluşmasına bağlı olarak, insanlar beslenme, eğitim ve sağlık gibi hizmet alanlarından yararlanmak istemektedirler. Maddi imkanlar el verdiği müddetçe özel diyetisyen, özel okul ve özel spor salonları gibi mecralarda kendileri için yatırım yapmaktadırlar. 

İnsanın, (özelde modern zaman insanının) etrafındaki birçok canlı ve cansız varlığa/nesneye bağlılığı olduğunu belirtmiştik. Yaşamını devam ettirmek için hava, su ve gıdaya bağlı/bağımlı olduğu gibi bu yaşamın istediği düzende gitmesi için sosyal ve zihinsel faaliyetlere de yönelmek zorundadır.

İnsan dünyaya geldiğinde eksiktir; hem bedeni hem de akli kemalini çevresi ile irtibatı içinde kazanır; bu çevrenin mütemmim cüzü diğer insanlardır. İnsan diğer insanlarla irtibat içinde fiziki ve manevi, bedensel ve akli olarak kemalinin asgari mertebesine ulaşır. Daha ötesi için, daha fazlası gerek.

Görgün, T., (2022). Ne İle Mükellefim? Mükellefiyet Bireysel mi Toplumsal mı?, Teklif Dergisi, 1 (1), 60-69.

Bu bağlamda ele alındığında, insan kendisinde bulunan/oluşan eksikler için dışardan destek almaya ihtiyaç duymaktadır. Avcı-toplayıcı ve savaşçı insanların bulunduğu zamanda hareket etmek hayatın merkezindeydi. Hareket etmek için ekstra bir zaman ve efora gerek duyulmamaktaydı. Modern zamanda yaşayan insan/toplum için gelinen nokta ve gidişat tam tersi yönde ilerlemeye devam etmektedir. 

Hareket etmek veya edememek, artık spor salonlarına/alanlarına gitmeyi gerektirmektedir. Aynı zamanda bir antrenör kontrolünde olması gerektiğinden dolayı bağımlılık/bağlılık çerçevesinde sağlık ihtiyacı giderilmektedir. 

Sonuç ve Değerlendirme

Genel hatlarıyla konuyu toparlayacak olursak, dünyanın değişmesiyle birlikte spor kavramı da bu değişime ayak uydurmaktadır. Spor kavramı, hareket merkezli düşünüldüğünde her zaman/dönem/çağ içerisinde var olmuştur.

Nasıl ve ne şekilde var olacağı ise, o dönemin şartlarına göre değişkenlik göstermektedir.

  • Beden-Beden: Avcı-toplayıcı zamanlarda insan için hareket/spor, hayatta kalmak amaçlı olduğundan bedenbeden ihtiyacını karşılamaktadır.
  • Beden-Zihin: Savaşın olduğu zamanlarda insan için talim/spor, coğrafyayı korumak veya genişletmek amaçlı olduğundan, kullandıkları alet ile bir bütün olmak bedenzihin ihtiyacını karşılamaktadır.
  • Beden-Ruh: Modern zamanda ise insan için antrenman/spor, iş hayatı ve bir rutin içerisinde hayat/yaşam mücadelesi verdiğinden dolayı biraz daha psikolojik etkisi düşünüldüğünde bedenruh ihtiyacını karşılamaktadır. 

Günümüzde e-spor gibi farklı endüstrilerin kurulması, spor kavramının nasıl bir yol izleyeceğini de bizlere sunmaktadır. Aynı zamanda metaverse gibi gelişmiş teknolojik oluşumlarla birlikte, spor kavramının nasıl şekilleneceğini de merakla beklemekteyiz. 🙂

Geçmişten günümüze spor kavramını okuduktan sonra “Spor ve İş Hayatı” başlıklı içeriğimizi de ayrıca okuyabilirsiniz. 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir