Bayrak Törenlerinde İstiklâl Marşı ve Saygı Duruşu
Bayrak Törenlerinde İstiklâl Marşı ve Saygı Duruşu

Bayrak Törenlerinde İstiklâl Marşı ve Saygı Duruşu

12 Mart 1921 İstiklâl Marşı Kabul Tarihi

Görsel 1: İstiklâl Marşı 100 Yaşında Sergisi

O günden bugüne milletimizin bağımsızlığını birçok değerimizi merkeze alarak tüm dünyaya haykırdık. İstiklâl Marşı bizim sadece söz dizelerinden oluşan sade bir şiir demek değildir. Taşıdığı anlam ve yüklediği sorumluluk ile bizleri güçlü, bilinçli, vatansever bir vizyona ve misyona sahip bireyler haline getirmektedir. Bu sebeple İstiklâl Marşı okunduğu sırada her nerede olursak olalım, her ne iş ile iştigal ediyorsak direkt hazır ola geçerek bayrağa olan saygımızı göstermemize sebep olmaktadır. Çünkü bizler bu bayrak altında; istiklâline, milletine, dinine, vatanına, tarihine ve bu uğurda mücadele eden şehitlerine ve gazilerine karşı vefalı bir nesiliz. Bu vefalı duruşu da gelecek nesillere taşıyacak şuurda olmalıyız.

Bu bakımdan İsmail Kara tarafından kaleme alınan “Bir Düşünce Tarihi Metni Olarak İstiklâl Marşı” adlı kitabında da belirttiği üzere,

Şiir/marş en yakından başlayarak geriye doğru bir vefa destanıdır dense yeridir. İnsanın toprağa, vatana, soy soptan, menfaatten yukarıya çıkarılarak manevi bir alana intikal ettirilmekte, bu da toprağı cennet haline getiren şehitler, “kefensiz yatanlar/yatırlar” üzerinden sağlanmaktadır (Kara, 91-92).

Kara, İ. “Bir Düşünce Tarihi Metni Olarak İstiklâl Marşı”, İstanbul: Dergâh Yayınları, 91-92 s.

Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı!

Görsel 2: İstiklâl Marşı 100 Yaşında Sergisi

Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı!

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı

İstiklâl şairi Mehmet Âkif Ersoy’un yukarıdaki dizelerde de çok güzel bir şekilde vefa üzerinden nesillere seslendiğini görebiliyoruz. Ancak günümüz imkânlarının getirmiş olduğu hız ve haz odaklı yaşam biçimi bizlerin bazı değerleri unutmasak dahi gerekli hassasiyeti göstermekten alıkoyabiliyor. Bastığımız yerleri “toprak” diyerek geçebiliyoruz, tanımıyoruz! Altımızda yatan binlerce kefensiz yatanı düşünmüyoruz. Biz şehit oğluyuz unutuyoruz, incitiyoruz atalarımızı; tüm dünya elimizin altında olsa da bu cennet vatana tercih edebiliyoruz, yanlış kararlar verebiliyoruz.

Vatan dediğimiz yer sadece bir toprak bütünlüğü değildir. Toprak için mücadele edenleri tanımakla, tarihte gösterilen fedakârlıkları düşünmekle, nice elde edilmiş zaferlerin bilinmesiyle ve birlikte toprak vatan olma değeri kazanır. Aksi takdirde sadece toprak der ve geçeriz. Bu bağlamda Mehmet Âkif Ersoy tarafından da topyekûn Türk milletinin her ferdine ayrı ayrı seslenerek, onlara bastıkları yerden haberdar olunması, buraların sıradan olmadığı, her karışının şehit kanı ile sulandığı toprak altında yatan şehitlerden haberdar olunması, bu yüzden de hassas davranılması gerektiği ikaz edilir.

Aytaş, G. (2021). “Türk Milletinin Ruhundan Kopan Ses İstiklâl Marşı, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi. (2021): 115-126.

Bayrağa Vefa!

Görsel 3: İstiklâl Marşı 100 Yaşında Sergisi

Ulusal ve uluslararası birçok mekânda da İstiklâl Marşı’nı okumak üzere bayrak törenleri yapmaktayız. Bu törenler bir spor müsabakasında da yapılıyor, resmi günlerde de yapılıyor, pazartesi ve cuma günleri düzenli olarak okullarda da yapılıyor. Hangi alanda olursak olalım yaptığımız tüm faaliyetler özünde kendimiz için olmakla beraber aynı zamanda bu bayrak, vatan ve millet için yapılıyor. Bu sebeple bayrak törenlerini nizam/intizam, disiplin, sevgi ve saygı çerçevesinde yapmaya gayret göstermek gerekmektedir.

Bir beden eğitimi öğretmeni bayrak törenlerinde “İstiklâl Marşı için rahat, hazır ol, dikkat!” komutlarını sert bir şekilde veriyorsa sebebi bu nizamı/intizamı, disiplini ve saygıyı temsil ettiğindendir. Aynı hassasiyetle birlikte öğrenciler de tek yürek, tek ruh ve tek kalp olarak bayrak töreninde vefalı bir yaklaşım sergilemeleri gerekmektedir. O zaman milli ve manevi değerlerimiz doğrultusunda ortak payda içerisinde buluşarak duygularımızı başta bugünümüze olmak üzere tüm geçmişimize göstererek gelecek nesillere hakkıyla taşımız oluruz.

Millet olmak birey olmak gibidir. Bireyler nasıl hür doğar ve haklarına doğal olarak sahip olurlarsa, milletler de aynı şekilde hür doğar ve hür yaşarlar.

Aslan, İ. “100. Yılında Kültür Coğrafyamızda İstiklâl Marşı ve Mehmet Âkif Ersoy”. Haz. Güngör, Ö., Yel, S ve Civelek, Y. Ankara: TBMM Yayınları, 2022

Bu cümleden yola çıkarak bayrak törenlerinde ülkemizin genç bireyleri ve milletimizin temelleri olan öğrencilerimizin nasıl bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini, okullarımızdaki milli ve manevi değerlerimizin merkezinde İstiklâl Marşımızın pür dikkat düşünülmesi, okunması gerektiğini ve son olarak da bayrağa rengini veren mücadele ruhuna, fedakar insanlara karşı vefa gösterilmesi gerektiğini unutmamak ümidiyle.

Toplum olarak var olan değerlerimize bağlı hayat sürmemiz konusunda “Eğitimin Toplumsal Temelleri” oldukça önemli bir husustur. Bu sebeple ilgili içeriğimizi de ayrıca okuyabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir