Kaleci İçin Yeni Görev
Bir futbol takımında kaleci, savunmanın en arkasında görev yapan kişidir. Takım arkadaşları ileri hatta birlikte atak yaparken kaleci en arkada olanları izlemektedir. Top, kendi kalesini tehdit etmedikçe çok fazla rol almaz. Bu sebeple bir takımın parçasıdır aynı zamanda tek başınadır.
Kaleciliğin saha içerisindeki gibi topun sadece kendi ceza sahasına gelmesiyle aktif olduğu görülsede işin perde arkası pek öyle değildir.
Kaleciler antrenmanlarında, maç esnasında kaleye doğru gelecek etkili bir şuta, kritik müdahelede bulunarak skora etki etmek için sürekli olarak çalışmak durumdadırlar. Sürekli.
Kaleciler maç sırasında fiziksel olarak dinleniyor desek, durumu tam anlamıyla ifade etmiş oluruz. Fakat maç anında fiziksel performanstan daha ziyade zihinsel performans göstermektedirler.
Çıktığı milli takım formasıyla bir çok kez kalemizi koruyan Rüştü Rençber; “Özellikle son 20 yılda, kaleciliğin sadece üç direk arasında olmadığı, takıma katkısı ve etkisiyle de ön plana çıkan bir meslek haline gelmiştir.
Sadece top kurtarmakla değil, artık oyun kurmada, oyun başlatmada, arkadaşlarını yönlendirmede ve açıklarını kapatmasını sağlamak bakımından ortaya koyduğu performans, kalecilikle ilgili anlatılan her şeyin içerisine girmektedir.” ifadelerini kullanmıştır.
Bu sebeple kalecilik, son zamanlarda daha teknik ve oyunun seyrini etkileyen bir mevki haline gelmiştir. Hatta antrenmanların programlanması da bu sebeple farklı bir boyut kazanmıştır.
Misal futbol tarihinde önemli bir yere sahip olan Johan Cruyff, Barcelona’nın teknik adamlığını yaptığı zamanlarda kalecisini sol açıkta oynatarak topla olan ayak hakimiyetini sağlamak istiyordu.
Kalecilerin Alanı
Kaleciler 7,32 m genişliğinde ve 2,44 m yüksekliğine sahip kaleyi korumakla birlikte aynı zamanda oyunun takım adına verimli başlamasına da etki etmektedir. Çünkü oyunun başlama vuruşunu en çok yapan mevki aynı zamanda yine kaleciliktir
Kaleciler, kaleye uzaklığı 16,5 m ayrıca genişliği 40,3 m olan ceza alanı içerisinde elleriyle topa müdahale edebilmektedir. Bu alan dışında elleriyle topa temas edemezler.
Kafa vuruşuyla yapılan geri paslar dışında da kendisine doğru atılan pas niteliğindeki topları eliyle tutamaz. Fakat ayaklarını kullanarak pas trafiğine destek verip takım adına kritik müdahalede bulunabilmektedirler.
Futbol maçlarında amaç kaleye gol atmak olduğundan kaleciler, belli durumlarda özel muameleye tutulmaktadırlar. Kalecilerin topu tutmak için kendi alanlarında hava toplarına çıktığı zamanda dokunulmazlıkları vardır.
Ayrıca oyun esnasında başka mevkide görev yapan oyuncu sakatlandığında kenara alınır ve oyun kaldığı yerden devam ettirilir. Kaleci sakatlanması durumda ise oyun durmak zorundadır.
Bir Kalecide Olması Gereken Özellikler
Kaleci yüksek ölçülere sahip bir kaleyi koruyacaksa doğru yerde pozisyon almayı bilmelidir. Aksi takdirde bu büyüklükteki kaleleri korumak çok zor olacaktır. Buna bağlı olarak kalecilerde aranan belli özellikler vardır. Bunlar;
- Reaksiyon yeteneği
- Sinir-kas sisteminin uyumu
- İyi bir sıçrama yeteneği
- İyi zamanlama algısı
- El, ayak ve göz koordinasyonu
- Uygun boy-kilo orantısı
- Çabukluk ve patlayıcı kuvvet vb.
Kalecilik doğrudan analitik düşünce ile bağlantılıdır. Topun hangi açıdan, ne hızla geldiğini anlık olarak analiz etmelidir. Analiz sonucunda uygun zamanlama ile koordinasyon sağlayıp, gelen topa karşı hamlesini yapmalıdır.
Kaleci olunur mu yoksa kaleci doğulur mu bilinmez ama bence doğulur. Bu özelliklerin çoğu çalışarak kazanılabilir. Fakat kalecilik iç güdüsü içten gelen bir durum olduğundan çok fazla kazanılarak elde edilecek bir özellik değildir.
Kalecilik özelinde futbolun iç yüzünü genel anlamıyla görmek isteyebilirsiniz. Konuyla ilgili “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir Kitap İncelemesi” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. 🙂