Şampiyon Mete Gazoz
Son olarak düzenlenen 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları, Türkiye adına, Türk okçuluğu adına birçok tarihi başarılara imza atılan organizasyon oldu.
Bu başarılardan birisi ise okçuluk branşında ülkeye ilk altın madalyayı kazandıran Mete Gazoz tarafından sağlanmıştır. Yaşattığı gurur verici bu başarıdan sonra Türk okçuluğu tarihini bir kez daha bizlere hatırlatmış oldu.
Okçuluk, Türk-İslam kültürü açısından önemli bir yere sahiptir. Tarihi değerleri ve toplum nezdinde manevi bakımından ilgi gören çok önemli uğraştır.
Sadece toplumsal değer olarak aktivite amaçlı yapılmış gibi görünsede perde arkasında daha derin anlamlar yatmaktadır.
Biz de bu anlamda, okurken tüm ayrıntılarını görebileceğiniz ancak teknik bilgilerin yoğun yer aldığı “Türk Okçuluğu” kitabının inceleme yazısını ilgililere aktarmaya çalışacağız.
Türk Okçuluğu
Türk-İslam kültürünün sahip olduğu coğrafyalarda okçuluk, özellikle ilgi gören bir konu olmuştur. Zaman ilerledikçe gelişen teknoloji, okçuluk yerine farklı uğraşlar ayrıca başka alternatiflere gebe olmuştur.
Geçmiş zamanda okçulukla daha derin bir bağ kurulurken yakın zamanda bu bağ görünmez oldu. Gelecekten geçmişe bakıldığında okçuluk, Paul E. Klopsteg tarafından Türk Okçuluğu kitabında akademik bir dille ele alınmıştır.
Çevirisini Ömer Seyfi Saruhanlıoğlu ve Uğur Kaşif Boyacı’nın yaptığı, Okçular Vakfı’nın öncülüğünde yayınlanan bu kitap, Batı literatüründe Osmanlı özelinde yayınlanan ilk çalışmadır.
İlk baskısını 1934 yılında “Turkish Archery and the Compasite Boy” adıyla yapan ve günümüze kadar İngilizce birçok baskısı bulunan kitap, Türkiye’de ilk olarak 2019 yılında çevrilmiştir.
Paul E. Klopsteg
30 Mayıs 1889 yılında doğan Paul Ernest Klopsteg, Amerika’da okçuluk üzerine çalışmaları olan bir araştırmacıdır. Kendisinin bir fizik öğretmeni olması ok ve yay ikilisinin ortaya çıkardığı hız, kuvvet, mesafe ayrıca okun düşme açısı gibi konulara merak duygusunu tetiklemiştir.
Klopsteg’in bu merakı, birçok akademik çalışmasının çıkış noktası olmuştur. Aynı zamanda Amerika’da okçuluk konularıyla ilgili birden fazla madalyası da bulunmaktadır.
Yazarın Osmanlı literatürüne uzak olması ise eser adına bazı konularda yanlışlıklar yaptığına dikkat edilmiştir. Bu anlamda ilgili kişiler ise bu yanlışlıkları özverili bir şekilde dipnot vererek düzeltmeye çalışmışlardır.
Sadece bu yanlışlıklar için değil ayrıca Osmanlı uzunluk ölçüleriyle Amerikan uzunluk ölçülerinin birbirinden farklı olması noktasında da Türkiye’deki karşılıklarını vermek için özel çaba sarf etmişlerdir.
Aynı zamanda konuyla bağlantılı olması sebebiyle “İslam ve Spor” üzerine yayınladığımız içeriğimizi de okuyabilirsiniz. 🙂