Okulun İlk Günü: Yenilikler ve Heyecan
Okulun İlk Günü: Yenilikler ve Heyecan

Okulun İlk Günü: Yenilikler ve Heyecan

Tatilin Ardından

Yeni bir eğitim ve öğretim yılı, öğrencilerle birlikte birçok öğretmenin ve velinin de oldukça heyecanlı ve telaşlı olabildiği bir süreçtir. Uzun bir tatilin ardından artık farklı bir yaş ve o yaşın getirdiği duygu durumu ile okulda ilk gün oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu sebeple okuldaki ilk günün, gömleğin ilk düğmesi olduğunu kabul edersek bundan sonraki süreci de etkileyen kritik bir gün olmaktadır. O halde okulun ilk günü için bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim.

Eğitim serüvenin başlangıcı olması hasebiyle eylül ayı, öğrenciler, öğretmenler ve veliler için yeni bir başlangıç anlamına gelmektedir. Bu ay itibarıyla artık okullar, nefes almaya başlar ve etkin bir sosyal alan haline gelirler. Bu sosyallik sadece bilgilenmek, öğrenmek ve bir edinim kazanmak için değil aynı zamanda çocukların fiziksel, bilişsel, ruhsal ve sosyal becerilerinin anlam bulduğu, kendi kimlik bütünlüklerini oluşturdukları bir alan haline gelmektedir.

Okulun ilk günü çocukların arkadaşlarına ve okula karşı yabancılaşmış oldukları halden çıkma evresidir. Bazıları hızlı bir giriş yaparken bazıları da kendi benliklerinden uzaklaşacak kadar çekingen olabiliyor. Bu gibi durumların doğru yönetilmesi adına bazı uygulamalar yardımcı olacaktır.

Okulun İlk Günü İçin Bazı Uygulamalar

1. Erken Kalkmanın Önemi

Okulun ilk gününden erken kalkmak tabii ki önemli ama daha öncesinde vücudu ve zihni alıştırmadan direkt olarak okulun ilk gününe gözlerimizi açmak pek fayda sağlamayabilir. Ancak bu sonraki günlerin verimli geçmeyeceği anlamına gelmesin lütfen! Okul günlerinin en  verimli ve eğlenceli şekilde geçmesi için erken kalmakla birlikte doğru uyku alışkanlığı edinmek de yardımcı olacaktır.

2. Yeni Başlangıçlar

Okulun ilk günü, özellikle 1. ve 5. sınıf öğrencileri olmak üzere tüm öğrenciler için yeni bir heyecan ve başlangıç demektir. Yeni arkadaşlıkların kurulduğu, yeni bir ortama girişin yapıldığı ve artık farklı bir düzenin içerisinde yer almanın kapılarını açar. Bu süreç sadece akademik yönden değil, sosyal yönden de çocukların okullar olan bağını etkileyen hususlardır. Detaylı bir planlama ve doğru bir yönetim ile çocukların okula dair besledikleri duygular olumlu yönde etkilenmiş olacaktır. Bu sebeple okulun ilk günü çocukların motivasyonları ve mutlu olma hallerinin nasıl olduğuna bakılabilir.

3. Sınıf Düzenlemesi

Öğrenciler, yakın oldukları arkadaşlarıyla yan yana oturmak isteyebilmektedir. Ancak farklı sınıf düzenlemeleriyle de karşılaşabilirler. Bu durum yakın arkadaşlardan fiziksel olarak ayrı kalmayı veya yeni arkadaşlar edinmeyi de sağlayabilir. Sınıf içindeki değişiklikler, öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirme fırsatını da beraberinde getirir. Bir önceki seneden yakın arkadaşlıklar kuran öğrencilerin sınıfı sahiplenmesi ve ona uygun bir oturma düzeni alması, diğer yeni gelen öğrencileri sınıfın diğer bölümde ayrı bir küme haline getirebilir. Bu sebeple sınıf içinde gruplaşmaları önlemek, takım ruhunu ortaya çıkarmak adına öğretmen tarafından bir oturma düzeni planlanabilir.  

4. Planlama ve Organizasyon
Okulun ilk günü planlamasına dair bir görsel.

Öğretmenler, okulun ilk günü genellikle öğrencilere okulun genel kurallarından ve tanıtılmasından yana bir planı takip ederler. Bu durum öğrencilerin daha doğru ve sağlıklı bir okul süreci yürütmelerini sağlayacaktır. Aynı zamanda 1. ve 5. sınıf gibi bulundukları ortamdan daha farklı bir sosyal yapının içerisine girmelerinden kaynaklı genellikle sınıf öğretmenleri tarafından öğrencilerin kendi aralarında kaynaşmalarını sağlayacak çeşitli etkinlikler de yaptırılmaktadır. Mesela ben, bu sene 5. Sınıf kademesinde sınıf öğretmenliği görevi aldım ve okulun ilk günü PDR öğretmenlerimizin de desteği ile çocukları takım ruhunu aşılamak ve ortak bir hedefe gitmek doğrultusunda bir etkinlik sunduk. Bu sayede çocukların hem kendi aralarında iletişimlerini güçlendirdik hem de kafalarındaki ne olacak sorusunu ortadan kaldırarak kendi benliklerine hızlı geçiş yapmalarını sağladık. Böyle bir planlama ve organizasyon ile başarılı bir eğitim yılı ve okul yaşamı için sağlam bir temel atılmış oldu.

5. İletişim ve Destek

Okulun ilk günü öğrenciler ve veliler, haklı olarak belli bir strese sahip olabiliyorlar. Bir de öğrenci ve veli yeni bir okula başlamışsa bu stres iki katına çıkabiliyor. Bu gibi süreçleri doğru bir iletişim kanalı oluşturarak yönetmek hem öğretmen için hem de veli için oldukça önemlidir. Öğretmen, öğrenci ve veli olmak üzere üçlü bir açık iletişim kanalı oluşturmak okulda ilk günün stresini azaltır ve güven merkezli bir atmosfer oluşturabilir. Okul sınırları içerisinde öğretmen, öğrencinin ihtiyaçlarını anlayarak ve neler hissettiğini gözlemleyerek uygun bir şekilde aksiyon aldığı takdirde istenilen desteği sağlamış olacaktır. Bu sayede okuldaki ilk günün neticesinde öğretmen, öğrenci ve veli tarafından olumlu bir algı ve sağlıklı bir okul iklimi kurulmuş olur.  

6. Kişisel Hedefler Belirleme

Yeni bir okul yılının ilk gününde, öğrencilerin kendi kademelerine uygun hedeflerini belirmek için oldukça iyi bir evredir. Öğrenciler, öğretmenlerinin rehberliğinde ve ailelerin de iş birliği ile belirlenen hedefle doğrultusunda ortak bir hedefe odaklanabilir. Bu sayede öğretmenlerin ve öğrencilerin her manada motivasyonları artacağından dolayı istenilen ortaya koymak noktasında özverili bir yaklaşım kaçınılmaz olacaktır. Burada sadece öğrencinin kişisel bir hedef belirlemesi değil, aynı zamanda öğretmenlerinde hedefler belirlemesi ve o doğrultuda ilerlemesi ülkemiz ve neslimiz için oldukça kıymetlidir. Çünkü okulun kendisi doğrudan öğrencinin kendisi için var ve öğretmenler de bu yapının temel taşlarıdır. Eğitime dair yürütülen tüm süreçler, öğrencilerin doğru bir eğitim alarak iyi bir vatandaş ve iyi bir insan olması yönündedir.

Özetle

Okulun ilk günü hakkında bir görsel.

Okulun ilk günü yeniliklerle, heyecanlarla ve streslerle dolu unutulmaz bir başlangıçtır. Hem öğrenciler hem de öğretmenler, bu yeni yılın getireceği fırsatları değerlendirmek ve karşılaşabilecekleri zorluklarla başa çıkabilmek için hazırlıklı olmalıdır. Bu, sadece akademik başarıları değil, aynı zamanda çocukların bireysel ve sosyal gelişimlerini de etkileyen önemli bir süreçtir.

Şimdiden hayırlı, verimli ve keyifli bir eğitim-öğretim yılı olması temennisiyle…

Tüm süreci etkin kılacak olan hususların başında doğru bir planla gelmektedir. Öğretmenin ise bu planlama üzerinde detaylı düşünmesi ve uygulamaya dökebilmesi kendi gücünü ortaya çıkarmasına yardımcı olacaktır. Bu sebeple “Öğretmenin Gücü: Etkili Bir Planlama” başlıklı içeriği de ayrıca okuyabilirsiniz.