Thomas Tuchel ve Kariyer Başlancı
Thomas Tuchel, profesyonel teknik kariyerine kısa sürede dikkat çeken başarılara imza atmış bir isimdir. Futbolculuk kariyerinin çok başarılı olduğunu söyleyemesek de teknik direktörlük anlamında tersi istikamette sonuçlar elde etmiştir. 25 yaşlarında 3. Lig seviyesinde bir futbolcuyken beklenmedik sakatlık yaşandı ve aktif sporculuk hayatını noktalamak durumunda kaldı.
Buna rağmen hayatından futbolu çıkarmayan Thomas Tuchel, Almanya ekiplerinden Stuttgart ile teknik direktörlük eğitimi almaya başladı. Aynı zamanda akademik eğitimini de devam ettirerek spor bilimleri üzerinde öğrenimini devam ettirdi.
Eğitimleri neticesinde artık takım yönetmeye dair gelişen Tuchel, 2000 yılında aynı takımın U15 kategorisinde görev aldı. 2004 yılına gelinde ise bir seviye daha atlayarak U19 takımının sorumluluğunu üstlenmiştir. Tüm bunlarla birlikte eğitimini devam ettiren başarılı isim, 2006 yılında kendi ülkesi olan Almanya Futbol Federasyon’una bağlı bir akademide profesyonel teknik direktörlük belgesini almaya hak kazandı.
Mainz
Artık daha üst seviyelerde çıkan olan Alman teknik adam, 2008 yılında profesyonel futbol takımı Mainz’de A Genç takımın yardımcı antrenörlük görevine başladı. Çok uzun bir zaman sürmeden bir yıl sonrasında ise çalıştırdığı bu takımı şampiyonluğa taşıdı. Kısa zamanda elde edilen büyük başarı, ilerleyen süreçlerde kapıların açılmasına imkan tanıdı.
Mainz takımının başında görev alan Jörn Andersen’ın ayrılmasına karar verildikten sonra koltuğa Thomas Tuchel geldi. 2009-2010 yılının sezon başında en yüksek puan ortalamasını elde ederek kulüp rekorunu kırmayı başardı.
Ardından inişli-çıkışlı olmak üzere bu takımın başında tam beş sezon geçirdi. Bu zaman diliminde oynattığı futbol, başardıkları ile takdirleri üstünde toplayan çalıştırıcıya Almanya Futbol Federasyonu tarafından “Yılın Antrenörü” ödülü verilmiştir.
Borissia Dortmund
2015 yılına gelindiğinde ise Borussia Dortmund gibi dünyaca ünlü bir takımın başına getirilmiştir. Burada da yine başarılı bir iş çıkaran Tuchel aynı zamanda 2017 yılında Almanya Kupası’nı kazanmayı başardı. Ancak kazanılan kupaların yaşandığı zaman diliminde her şey olumlu ilerlemedi.
Şampiyonalar Ligi çeyrek final maçı için yola çıkan takım otobüsü saldırıya uğramıştı. Tehlikeli durumun ardından UEFA yetkilileri yapılacak maçın sadece bir gün ertelenmesi yönünde karar alındı. Maç saati geldiğinde ise sonuç Borussia Dortmund için mağlubiyet ile noktalanmıştır.
Yöneticiler ile de arası açılan Tuchel’in, üst üste yaşanan olumsuzluklar sebebiyle takımdan gönderilmesine karar verilmiştir. Tabii ki yeni bir takım ile anlaşması uzun sürmeyen başarılı isim kısa sürede yeni anlaşma sağladı.
Paris Saint-Germen
Alman futbolu üzerinde yoğun mesai harcayan Tuchel’in bir sonraki rotası Fransa takımlarında Paris Saint-German oldu. Kendi fanusu dışına çıktıktan sonra da neler yapacağı merakla takip edilen Thomas Tuchel, burada da istikrarını sürdürmeyi başardı. Artık sadece Almanya’da değil, diğer önemli Avrupa takımlarınında da gözlerini kendi üstüne çekti.
PSG diğer çalıştırdığı takımlara nispeten daha farklı bir kadro yapısına sahipti. Dünyaca ünlü yıldız futbolcuların yer aldığı bir kadroda Tuchel’in nasıl bir idare sağlayacağı da kritikti. Sezon başında 14 maçı üst üste kazanarak liderlik özelliklerini taraftarlara ve ilgili kişilere kanıtlamıştı. Aynı zamanda üst üst galip geldiği bu seri ile Fransa Lig’in de rekor kırmıştı.
Thomas Tuchel, ilk sezonda ve ikinci sezonda lig şampiyonluklarını elde etmeyi başardı. Ayrıca bu kupaların yanında Fransa Kupası’nı müzeye götürerek kariyerini parlattı.
İkinci sezonunda katıldıkları Şampiyonlar Ligi’nde de güzel bir performans sergilediler. Finale kadar çıkmayı başaran Tuchel yönetimindeki PSG, finalde Bayern Münih’e kaybetmişti.
Her zaman olduğu süreçte elde edilen şampiyonluklar, istikrarlı sürdürülen başarılı gidişat unutularak kaybedilen final maçı taraftarlar için de yönetim için de pek hoş karşılanmamıştı. Tüm bunların üstüne yeni sezona da kötü bir başlangıç ile merhaba diyen Tuchel’in, basın ve yöneticiler ile arası açılmıştır. Kulüp sahiplerinin de daha fazlasını istemesi bazı kararların alınmasına yol açtı. Bu karar tahmin ettiğiniz üzere Thomas Tuchel ile yolların ayrılması idi.
Chelsea
Kariyerinin gidişata noktasında genel olarak her daim başarılı oldu. Buradan da ayrıldıktan sonra takım bulmak kendisini için hiç de zor olmadı. Almanya ve Fransa liglerinden sonra bu kez bir diğer büyük ligin sahibi olan İngiltere’ye yöneldi. Oldukça köklü ve önemli şampiyonluklar kazanan Chelsea ile imza atarak farklı bir maceraya sefer açmıştır.
Aynı zamanda bu macera Şampiyonalar Ligi’ni kazanmak açısından da hedefini devam ettirebilmesi, büyük bir önem arz ediyordu. Hem kişilik olarak hem de teknik adam olarak Thomas Tuchel çok mükemmeliyetçi bir insandı. İstatistiksel olarak da bu mükemmeliyetçi yapısı maç başına elde ettiği puanlarla da yansıyordu.
Bir yıl içerisinde önemli işler yapan Tuchel, 2021 yılının mayıs ayında Chelsea ile yine Şampiyonlar Ligi finaline çıkmayı başardı. Yoğun geçen bir mücadelenin ardından bu kez eli boş dönmedi ve Şampiyonlar Ligi kupasını kazandı. Elde edilen bu şampiyonluk ve önceki yaptıkları ile aynı zamanda “FIFA Yılın Teknik Direktörü” seçildi.
Şu an ise herkesi şaşırtan bir kararla Chelsea ve Thomas Tuchel kendi aralarında yollarını ayırdı. Önümüzdeki yıllarda her iki tarafta yoluna kimlerle devam edecek ve neler yapacak yakında göreceğiz.
Konu ile bağlantılı olarak Tuchel’in kazandığı “Şampiyonlar Ligi” final maçıyla ilgili içeriğimizi de ayrıca okuyabilirsiniz. 🙂