Kimi-Matias Raikkonen
Formula 1 tarihinde az konuşan ama en çok hayranı olan fin sürücü Kimi Raikkonen, 17 Ekim 1979 tarihinden Finlandiya’da doğmuştur. Çoğu pilot gibi Raikkonen’de hız tutkusuna karting ile başladı. Belli bir sürenin sonrasında 1998 yılında ise, kendi ülkesinin karting şampiyonu olmuştur.
Hız ve yarış tutkusunu her geçen gün perçinleyen Raikkonen, kariyer macerasını 2001 yılında Sauber ile anlaşarak bir üst seviyeye çıkarmıştır. Formula 1 klasmanına çıkan fin pilot, öncesinde sadece 23 yarışlık bir tecrübeye sahipti. Bu sebeple FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) başta olmak üzere birçok eleştirmen tarafından olumlu görülmedi.
Erkan yaşta, tüm eleştiri okları kendisine çevrilmiş olmasına rağmen yarışmak için süper lisansı almayı başarmıştı. Tüm bu eleştirilerin odağında olmasına rağmen, çıktığı ilk yarış olan Avusturalya GP’nin başlamasına yarım saat kala uyuyakaldı.
İlk izlenim olarak eleştirileri haklı kılsada, yarış sonunda 6. olarak içindeki cevheri gösterebilmişti. Diğer bir deyişle; ben buradayım diyebilmişti.
Kimi Raikkonen, Formula 1’e katıldığı ilk sezonda aldığı sonuçlarla, büyük takımların dikkatini üstüne çekmeyi başardı. Tam 1 yıl sonra, 2002 sezonunda Ferrari’ye geçmesi düşünülürken o, Mclaren takımına geçmeyi tercih etti.
Mclaren Serüveni
Mclaren takımına geçtikten sonra artık daha farklı bir sürece girmişti. En büyük rakipleri, bu seviyenin en büyük isimler, olmuştu. Örnek olarak efsane isim Michael Schumacher.
Yeni sezona, yeni takımı ile çıktığı ilk yarışta ise, beklentileri boşa çıkarmadı ve podyumdaki yerini aldı. O sezonu ise, toplam 4 podyum ve 26 puan ile 6. sırada tamamlamayı başardı.
2003 sezonuna gelindiğinde Raikkonen, Malezya GP’de ilk yarışını kazanmış oldu. Mclaren, daha sonraki yarışlarda ise, istenilen aracı pistlere çıkaramadığından dolayı aracın dayanıklılık sorunu ortaya çıktı.
Bu sorunlar yaşanmamış olsaydı Raikkonen, kim bilir belki de o sezon dünya şampiyonu olacaktı. Ancak en yakın rakibi olan Schumacher’e, 2 puan farkla şampiyonluğu kaptırmış oldu.
Sonraki sezonlarda da iyi yarışlar çıkarmasına rağmen, yine istenileni elde edememişti. 2005 sezonunda bu sorunlardan dolayı aracı uzun süre dayanamadığından, dünya şampiyonluğunu bu kez Fernando Alonso’ya karşı kaybetmişti.
Aynı sezon içerisinde ilk kez koşulan Türkiye GP’sini kazanması ve Japonya’da 17. sıradan başlayarak yarışı kazanması tarihe geçen önemli anlar oldu.
Aynı zamanda İtalya GP’de ise, yarış içerisinde 370.1 km/saatlik maksimum hıza ulaşarak Formula 1 tarihinde kaydedilen en yüksek sürati elde etti.
Ferrari Serüveni (2007)
Micheal Schumacher’in, 2007 yılında emekli olmasından sonra yeni koltuğa Kimi Raikkonen geçti. Ferrari takımı, Raikkonen’i yeni Schumacher olarak görüyordu ve buna yönelik hamleler yapıyordu.
2007 sezonu hem Ferrari için hem de Raikkonen için tarihi bir an oldu. Kırmızılar ile çıktığı ilk sezonda, tek hayalini yani dünya şampiyonu olma hayalini gerçekleştirmişti. Aynı zamanda bu şampiyonluk, Ferrari takımının elde ettiği son pilotlar şampiyonluğudur.
O sezondan sonra Raikkonen, artık eskisi gibi özverili ve hırslı olmadı. Daha rahat tavırlar sergilemeye ve vasat yarışlar çıkarmaya başladı. Bazı zamanlar sıkıldığı için en hızlı turları çıkardı. Ancak hiçbir zaman şampiyon olmak için hızlı olmadı.
Tam tersine, 2009 yılında Malezya GP, yoğun yağmur nedeniyle yarıda kaldığında, diğer takım pilotları araçlarında beklerken buz adam üstünü çıkardı ve dondurma yedi.
Ralli ve Nascar ve Yeniden Formula 1
Bu umursamaz tavırlarından dolayı Ferrari, Raikkonen ile yollarını ayırmaya karar verdi. Bu karardan sonra ise Fin pilot, 2010 ve 2011 yıllarında Dünya Ralli Şampiyonasında yarışlara katıldı. 2012 yılında da Nascar’ın kamyonet serisinde mücadele etti.
Daha sonrasında ise, Lotus takımı ile tekrar Formula 1 pistlerine geri döndü. O sezonda Red Bull, Mercedes ve Ferrari dışında başka takımla podyum kazanan pilot oldu. Lotus takımı ile yakaladığı tempo sonrasında bir kez daha eski takımı Ferrari ile anlaştı.
Ferrari Serüveni (2014)
Alonso ile takım arkadaşı olan Raikkonen, yine eskisi gibi tüm enerjisi ile performans göstermedi. Bu sebeple takım arkadaşının açık ara farkla gerisinde yer aldı. 1 sene sonra ise, yeni takım arkadaşı Sebastian Vettel oldu. O zaman da Vettel’in gerisinde yer aldı.
Tüm bunlara rağmen 2018 sezonunda Ferrari’nin evinde tarih yazmayı başardı. Monza pistinde elde ettiği 1:19.119 derece ile Formula 1 tarihinin en hızlı turunu attı.
Bu başarının ardından da kendine has üslubu ile telsizden sadece teşekkür etti. Kendisine neden buz adam dendiğini bir kez daha anlamış olduk. 🙂
Bu yarıştan kısa bir süre sonra Amerika GP’de son kariyer yarışını kazandı. Yine bildiğimiz üslubu ile sadece teşekkür etti. 5 senelik ikinci Ferrari serüveninden sonra yeni takımı Alfa Romeo’nun sürücü koltuğuna geçti.
Emeklilik Kararı
2019 ile 2021 yılları arasında Alfa Romeo takımında yarışan Fin sürücü, istatistiklere bakıldığında Formula 1 tarihinin en büyükleri arasında yer almamaktadır. Ancak yaptıkları ve yapmadıkları hatta söyledikleri ve söylemedikleri ile kendisini çok farklı bir figür haline getirmiştir.
1 Dünya Şampiyonluğu bulunan Kimi Raikkonen, 42 yaşında emekli olacağını açıkladı. Nevi şahsına münhasır bir karakter olan Kimi Raikkonen, nam-ı değer buz adam gibisi spor tarihinde zor görülür. Böyle bir figürü izlemiş olmak, izleyenler için büyük bir şans ve keyif verici oldu.
Pist üstünde yaptıkları kadar pist dışında yaptıkları ile hafızalara kazınan Kimi Raikkonen, “Yarışmaya aşık değilim. 2 sene daha buralarda dolanıp sizinle oynamak için devam edeceğim” dedi. Bu dediğini ise, 2021 yılının son yarışı olan Abu Dhabi GP‘de, “Si***imin frenleri bitmiş durumda” diyerek yaptı.
Kimi Raikkonen gibi eski zamanların bir başka pilot olan, “Fernando Alonso” hakkındaki içeriğimizi de ayrıca okuyabilirsiniz. 🙂
