UNESCO – Türk Kahvesi
Kültürümüzde çay ve kahve ikilisi, tarihten beri ayrı bir değer görmektedir. Ülkemizde en çok tüketilen çayın ardından bir sonraki içeceklerin başında ise türk kahvesi gelmektedir. Kahvenin kendisi, su ve tercihe bağlı olarak şekerin birleşimi ile fincandaki yerini almaktadır.
Türk kahvesinin çekimi, pişirilmesi ve sunumu kendi içinde birçok farklı bileşene sahiptir. Kahve, diğerlerine oranla en ince hale getirilerek toz haline çekilmektedir. Pişirme tekniği olarak ocak, köz ve kum gibi üç ayrı yöntemi bulunmaktadır. Sunumu için ekstra bir şey söylemeye gerek yok. Özel olarak üretilen fincan ayrıca kahvenin yanında ikram edilen lokum–çikolata ile harika bir etki oluşturmaktadır.
Çoğu kişinin bilmediği üzere Türk kahvesi, ülkemizde yetişen bir kahve çeşidi değildir. Az önce bahsettiğimiz pişirme teknikleri ile tüm dünyaya yayılmış bir kahve çeşididir. Yakın tarihte ise, daha farklı bir değer kazanmasına sebep olan ve tüm dünyada geçerli olmak üzere bir karar alınmıştır.
01-08 Aralık 2013 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen ve 155 ülke temsilcisinin katıldığı UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması 8. Hükümetlerarası Komite Toplantısı’nın 05 Aralık 2013 tarihli oturumunda “Türk Kahvesi Kültürü ve Geleneği” adlı aday dosya, UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne alınmıştır.
Turizm ve Kültür Bakanlığı ARAGEM
Türk kahvesi pişirilme aşamasında sade, az şekerli, orta şekerli ve şekerli olmak üzere farklı damak tadlarına hitap etmektedir. Bu anlamda birçok kişi için, hem geleneksel hem de modern kahve dünyasında ayrı bir yeri olan Türk kahvesi, kendi içinde çeşitli faydaları ve zararları da bulundurmaktadır. Hep birlikte Türk kahvesinin faydaları ve zararları nelerdir, gelin birlikte okuyalım. 🙂
Türk Kahvesinin Faydaları
Her besin için geçerli olan dengeli tüketim, Türk kahvesi için de geçerli olmaktadır. Ölçüyü kaçırmamak koşuluyla, düzenli olarak tüketilmesi sonucunda Türk kahvesinin faydaları da gün yüzüne çıkmaktadır.
Besinlerde bulunan mineraller, insanın beslenmesinde önemli bir role sahiptir. Bu mineraller büyüme, gelişme, hormon üretimi gibi birçok metabolik olayın gerçekleşmesinde rol oynamaktadır. Bu açıdan ele alındığında Türk kahvesi içerisinde bulunan bileşenlerin sağlık açısından önemli rollere sahip olduğu söylenebilir.
Araştırma
Yukarıda bahsi geçen önemli rollerden bazıları ise şunlardır;
- Kemikleri güçlendirir.
- Karaciğere olumlu yönde etki eder.
- Diyabet rahatsızlığına yakalanma olasılığını azaltır.
- Odaklanmayı ve reaksiyon duyarlılığını artırmaya yardımcı olmaktadır.
- İçeriğindeki antioksidan sayesinde vücuttaki hücreler için bağışıklığı artırmaktadır.
- Uygun miktarda tüketildiği takdirde kardiyovasküler hastalıklara direnç göstermektedir.
- İçeriğinde kafein bileşeni sayesinden düzenli tüketilmesi sonucunda yağ yakımında artış sağlamaktadır.
Türk Kahvesinin Zararları
Her şeyin fazlası zarar şiarı, Türk kahvesi için de geçerliliği sürdürmektedir. Yukarıda yazan faydalarını dikkate alarak aşırı tüketmek, tek başına faydalı sonuç vermemektedir. Her şey zıttı ile bir bütündür. Bu sebepten fayda ve zarar dengesini dikkate alarak hareke etmek gerekmektedir.
Bu bağlamda Türk kahvesinin zararları nelerdir sorusuna da cevap vermemiz, herkes için olumlu olacaktır. Türk kahvesinin zararları ise şunlardır;
- Aşırı tüketildiği zaman uykusuzluğa sebep olabilmektedir.
- Sindirim sistemini olumsuz yönde etkilemeye neden olabilmektedir.
- Vücut içerisindeki mineral ve vitamin dengesinin bozulmasına yol açmaktadır.
- Sosyal hayatta daha gergin ve asabi bir duygu yoğunluğuna sebep olabilmektedir.
- İçeriğinde kafein olmasından dolayısıyla fazla tüketildiğinden kalp ritmini bozabilmektedir.
Türk Kahvesi Ne Kadar Tüketilmelidir?
Her kahve, içeriğindeki kafein bileşeninden dolayı fazla tüketilmemesi gerekmektedir. Vücut, kendi döngüsü içerisinde belli kafein toleransını sağlamaktadır. Bu sebeple, dışardan sağlanan aşırı kafein alımı ise, birçok olumsuzluklara kapı açmaktadır.
Kafein toleransı, düzenli aralıklarla aşırıya kaçılarak tüketildiği zaman etkisinin azalmasına yol açan ve performansa, zihin açıklığına karşı olumlu etkiler göstermemeye başlama durumudur.
adempervan.com
Bu bağlamda Türk kahvesinin faydalarından yararlanabilmek için, günde en fazla 2 fincan tüketilmesi önerilmektedir. 2 fincandan fazla tüketildiği takdirde yukarıda bahsi geçen zararlar hissedilmeye başlayabilir.
Konuyla bağlantılı olarak, fayda ve zarar dengesi sağlayan, “Kafein ve Kahve” arasındaki ilişki ile ilgili içeriğimizi de ayrıca okuyabilirsiniz. 🙂
Türk Kahvesi Nasıl Yapılır?
Son dönemlerde pratik ve kolay olması bakımından elektrikli cezveler kullanılmaktadır. Ancak cezvede yapılan Türk kahvesinin yerini tutmamaktadır. O halde gelin cezvede Türk kahvesi nasıl yapılıyor, birlikte okuyalım. 🙂
- İyi bir cezve temin ettikten sonra içerisine önce kahve sonra ise su eklenmektedir. İsteğe bağlı olarak şekerli istenirse en son olarak şeker ilave etmek üzere ön hazırlık yapılmaktadır.
- İlk olarak bir fincan için 2 çay kaşığı (hazır ölçeklerde kullanılabilir) tepeleme kahve koyulmaktadır.
- Ardından bir Türk kahvesi fincanı soğuk su (musluk suyu olmasın) ilave edilmektedir.
- Şekerli istendiği takdirde, kişinin arzu ettiği kadar şeker, sudan sonra cezveye atılmaktadır.
- Kahve, su ve şeker (isteğe bağlı) üçlüsü iyice çözülecek şekilde karıştırılmaktadır.
- Sonrasında cezve, kısık ateşte köpük oluşuncuya kadar kaynamaya alınmaktadır.
- Tam olarak kaynama gerçekleşmeden cezve üstünde biriken köpük çay kaşığı yardımı ile fincana dökülür.
- Cezvede kalan Türk kahvesi bir taşım daha kaynamaya alınır.
- Son olarak ise, fincanlara dökülerek içime hazır hale gelmektedir.
Türk kahvesinin yapılışını da okuduğumuza göre, yanında yenilebilecek sağlıklı bir tatlı için “Pikomsu” tarifini de ayrıca okuyabilirsiniz. 🙂
